Kayıt
14 Mayıs 2007
Mesajlar
24.644
Beğeniler
3
Şehir
İstanbul
Yazık oldu! 1-2
İlk şoku Avni Aker'de yaşadık. Trabzonspor'a gerçekten yazık oldu. Liverpool önünde Teofilo'yla öne geçtik ama Giray'ın kendi kalesine attığı gol her şeyi bitirdi, son sözü Kuyt sözyledi. Gecenin yıldızı taraftarlar hem rakibi hem de kendi takımını ayakta alkışladı.



Mucize olurdu!

İlk maçtaki 1-0’lık Liverpool üstünlüğü, İngilizler’in de kabul ettiği gibi altından kalkılamayacak bir sonuç değildi. Üstelik rakip moralsiz ve eksik, Trabzonspor ise müthiş özgüvenli, tribünleri de hayli ateşliydi. Hepsinden de önemlisi, o ‘gecikirse panik yaptırabilecek’ altın gol daha 4. dakikada gelmişti. Colman, Kuyt’tan ince bir hamleyle çaldığı topu sert şekilde kaleye yolluyor, Teo tam bir ‘ceza sahası adamı’ olduğunu kanıtlarcasına tamamlıyordu. Daha iyisi olamazdı!
Bu golle afallayan Liverpool’u punduna getirmek için Trabzon yeni fırsatlar da buldu. İlk çeyrek yeni geçilmişti ki, Colman’ın ıslak zeminle her metrede bir çığ gibi güçlenen şutuna Reina son anda el koydu, korner oldu. Ancak bu baskılı anlardan sonra Fırtına’ya da bir haller oldu. Yattara işin ‘varyetesine’ kaçtı, Ceyhun adam kaçırdı, Burak yerli-yersiz (!) hep yerlerdeydi.
Yattara, hocasının da canına tak etti, 2. yarıda Alanzinho girdi. Brezilyalı, ağır zemine rağmen oyuna hareket de getirdi ama kendisine eşlik edecek kimseyi bulamadı. Liverpool dinlendi, toparlandı, Trabzon ise gittikçe dağıldı. Ceyhun da alındı, giren Barış sadece güç kattı, yaratıcılıktan uzaktı.
Ve İngilizler ufak ufak yaklaşmaya başladı. İlk sinyal 52’de geldi... Cole’un ortasında arka direkte Ngog, her zaman yapmayacağı bir jest yaptı, kaçırdı! Tam 5 dakika sonra ring seferi yapar gibi yine geldi, bu kez şutu sıyırdı direği. Burak, görevi gereği ilk icraatını 77’de yaptı. Kaleyi karşısına alarak dikine gitti, yaya kadar geldi. Tam vuruş açısı vardı, pası seçti. Alanzinho bile ondan şut bekliyordu, hazır değildi, topu farklı auta gönderdi.
Kötülerin sayısı artıyor, direnç azalıyordu. Tükeniş anının dakikası 83’tü... Cale yerini kaybetti, Johnson sağdan koptu geldi. Egemen’di son umut, onu da geçti, içeriye çevirdi. Şans Giray’ın kapısını çaldı. O dokunmasa Ngog vardı ama bu gol kendi kalesine yazıldı. Sonra bir önemli fırsat da Alanzinho kaçırdı ama dörde iki gelen Liverpool Kuyt ile finali yaptı: 1-2.
Her şey mükemmel gelişti, her şey tarih yazmak içindi. Ama olmadı. Bu kadar iyi başlayıp bu kadar kötü devam edip mutlu son olması da zaten mucize olurdu!​

Fanatik ^^
 
Yukarı Alt